Bir gün Peygamber Efendimize bir Sahabi eşinden şikayete gelir.
“Benim eşim misafiri sevmiyor. Bana ne gibi tavsiyede bulunursunuz?” der.
Efendimiz (S.A.V);
“Yarın size misafir olacağım. Eşin, ben içeri girerken de baksın ,çıkarken de baksın der.”
Sahabi eşine efendimizin geleceğini müjdeler. Eşi çok sevinir . Yalnız dışarıdan içeri girerkende çıkarkende bakmasını söyler ve hazırlıklarını yapar. Ertesi gün olur.
Efendimiz (S.A.V) gelirken pencereden bakınca ne görsün ki! Efendimiz gümüşten tepsi içinde, cennetten çeşit çeşit yiyecekleri de beraberinde getirmiş.
Efendimiz’i bir sevinç içinde ağırladıktan, sonra Efendimiz yola koyulmuş. Sahabenin eşi tekrar pencereden bakmış. Birde ne görsün ki! Getirdiği tepsinin içinde yılanlar çıyanlar akrepler böcekler doldurmuş geri gidiyor. Hemen eşine seslenmiş. Korku içinde anlatmış. Eşi koşarak Efendimizin yanına sormaya gitmiş.
Peygamber (S.A.V) bu durum karşısında;
“Eşine anlat. Misafirin güzelliği, yiyeceklerle ikramlarla bereketle gelir ve evden giderken bütün kötülükleri alır ve götürür. Tepside gördüğü kötülükler, günahlar kavgalar dövüşler böcekler yılanlar çiyanlar misafir ile çıkar ve gider eve huzur ve bereket gelir.Misafir gelmeyen eve kavga, dövüş ,huzursuzluk ve bereketsizlik , fakirlik baş gösterir.”